 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|||
|
|
 |
 |
|||
|
Site İçi Arama  
|
DEZENFORMASYON YASASI VE TÜİK
/**/
Yazar: HAMİT SERBEST | Tarih: 05/11/2022 | Saat: 23:06
1926 yılında kurulan TÜİK-Türkiye İstatistik Kurulu, başlıca görevi güvenilir, tutarlı, tarafsız, istatistiki bilgiler hazırlanması. Ancak, bu bilgilerin güncel ve şeffaf ilkelere göre hazırlanması ve gerçekleri yansıtması gerektiği bilinir. Bu bilgilere göre işçinin maaşı, emeklilerin yaşam koşulları ve çiftçi, esnaf, sanayici, … gibi tüm ticari kesime devletin yaklaşımına ışık tutar. Tabii devlet gerçekleri görmek ve göstermek istiyorsa… TÜİK’in enflasyon sepetine aldığı ürün çeşitlerinden hesapladığı enflasyon oranına kadar son 20 yılda sürekli eleştirilmekte. TÜİK tarafından açıklanan istatistikler toplum nezdinde giderek güvenilmez olmaktadır. Yarı resmi bir kurum İTO-İstanbul Ticaret Odası’nın hesapladığı enflasyon oranı dahi TÜİK verisi ile örtüşmemektedir. Diğer taraftan; tamamen bir sivil inisiyatif olan Enflasyon Araştırma Grubu da düzenli olarak enflasyon oranını hesaplamaktadır ve bu oran da tabii ki TÜİK verisinden çok daha büyüktür. 1926 ile 2002 yılları arasında 18 başkan görev yapmış. Ama 2002 arası 2022 döneminde ise 20 yılda 9 kez TÜİK başkanı değişmiş. Daha da yakına bakınca başkanlık süreleri iyice kısalmış, son 6 yılda 6 başkan değişmiş TÜİK’de. Verilerdeki tutarsızlık vatandaşların alım gücünde sürekli düşmelere neden olmakta TÜİK başkanını değiştirmekle sorunlar çözülmüyor. CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, enflasyon oranını düşük açıklayarak vatandaşların mağduriyetine yol açtığı gerekçesiyle TÜİK yetkilileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş. Tanal, suç duyurusu dilekçesinde, 2022 Ekim ayı enflasyonunu yıllık bazda İTO’nun yüzde 108.77, ENAG’ın yüzde 185.34 olarak açıkladığını, ancak TÜİK’in söz konusu enflasyon oranını yüzde 85.51 olarak duyurmakla kamuoyunda tereddüt yarattığını belirtmiş. Yüksek enflasyonun pek çok alanda olumsuz ekonomik, sosyal ve psikolojik etkileri olması nedeniyle, sağlıklı istatistik bilgiler olmadan devletin gelecek planlama görevini gereğince yürütemeyecektir. Tanal, suç duyurusu dilekçesinde sonolarak şunları aktarmış: “Tüm bu zamların belirlenmesi haricinde mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişim oranlarının izlenmesi, satın alma gücü değişiminin bulunması, Merkez Bankasının para politikaları, ücretlerin ve fiyatların ayarlanması başta olmak üzere devletin neredeyse tüm politikalarında enflasyon gösterge olarak kullanılmaktadır. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu; görevinin ne denli önemli ve hayati olduğunun bilincine varamamış, tutarlılıktan ve gerçekçilikten uzak enflasyon verilerini kamuoyuna sunmuştur. Kamuoyu da hissedilen enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum olduğunun farkındadır. Halkımızın alım gücü sürekli olarak düşmekte ve yoksulluk; TÜİK’in açıkladığı verilerden uzak bir şekilde her geçen gün daha da derinleşmektedir. Savcılık makamınca tespit edilecek şüphelilerin, tüm bu ilkelere riayet etmeden enflasyon hakkında verileri belirlediklerini, doğruları yansıtmayan bu verileri kamuoyuyla da paylaşarak hem Türk Ceza Kanunu kapsamında ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunu hem de ‘görevi kötüye kullanma’ suçunu işledikleri açıktır”. Tanal’ın dilekçesinde belirttiği hususlar yakında yürürlüğem giren Dezenformasyon Yasası kapsamına da giriyor. Ama, takdir Savcılık Makamının olduğuna göre bekleyip görmek gerek.  Yazdır ] |
|
|||
 |
 |
 |
 |
||
 |
|
|
|
|
|
05/07/2017