![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
DOYAMADIM BAŞBAKAN'A
GÜLSE BİRSEL'İN OKUNMA REKORU KIRAN YAZISI DOYAMADIM BAŞBAKAN'A... Bu nasıl bir hayranlıktır yarabbi... Hayran oluşuna hayran olmamak elde değil!!! Vallahi...
Başbakan'ı her kanalda her dakika görmek beni kesmiyor.
Şenay'ın 70'li yıllardan bir şarkısı vardır, aranızda hatırlayanlar
olacaktır, adı 'Doy Doy, Doyamadım Türkiye'me'. Güftede memleketin
neredeyse bütün şehirleri sayılır ve hiçbirine doyum olmaz. Örneğin "Doy
doy doy doy doooy, doymadıım Kayseri'yee" Sağlam melodili, döneminin
ilerisinde bir parçadır. Bu ara sürekli kulağımda çalıyor.
Huşu içinde fark ettim ki Sayın Erdoğan'ı zaman zaman kendimden bile çok görüyorum! Abartma değil. Günde 20 defa aynaya bakmıyorum mesela ama kanalları zaplarken beş dakika içinde 20 kanalda peş peşe kendisine rastladığım oluyor. Başbakan herhangi bir televizyon yıldızı gibi değil. Beni filan zaten bırakın da daha sık program yapanlardan, örneğin ana haber bülteni sunucularından, günlük dizilerin oyuncularından, Acun'dan, Esra Erol'dan da farklı olarak, kendisi bütün kanallarda! Her gün, arzu ettiğiniz her saatte televizyonda yüzünü görebilir, radyoda sesini duyabilirsiniz. Zap'layarak ilişkinize bir mesafe koymanız, özleme fırsatı bulmanız mümkün değil yani. KIYMETİNİ BİLİN Önceden programlı basın toplantıları ve konuşmalarla iş bitmiyor. Ülkede günde beş olay patlayınca, Sayın Erdoğan tabii hepsiyle ilgili o an bir açıklama yapıyor. Dolayısıyla, çoğu zaman yayın kesilerek bulunduğu yerden canlı bağlantıya geçiliyor ve böylece vatandaş, mesela bir kültür-sanat programı seyrederken bile Başbakanıyla sürpriz bir görüşme imknına ulaşmış oluyor. Başbakanımız nerede, ne yapıyor, ne giymiş, ne demiş, modu nasıl, sinirli mi, yorgun mu, kime haddini bildirmiş, an be an takip edebiliyoruz. Hangi yakınınızın her gün, her saat nerede olduğunu bilirsiniz? Eşiniz? Belki. Başbakan'ı biliyoruz ama. Hiçbir ülkenin siyasi lideri vatandaşına bu imknı tanımaz, umarım kıymetini biliyorsunuzdur! Şahsen çok alıştım bu yoğun iletişime. Yani Şenay'ın dediği gibi, "Doy doy doy doy doooy, doyamadım Başbakanaa"! Her ama her konuda, doğruları, yanlışları bize göstersin istiyorum. Mesela pilav tereyağla mı iyi olur, tereyağ-zeytinyağı karışımıyla mı? Bakanlardan birinin açıklaması filan artık beni kesmez. Bizzat Başbakan, her konuda olduğu gibi, kendi tercihini söylesin, öteki türlü yapanları fırçalasın isterim. Yarın bir gün kendisi siyasetten bıkıp evine çekilirse kendimi boşlukta hissedeceğim diye korkuyorum. Stockholm sendromu gibi bir şey bu. Günlük rutin fırçamı yemeden kendime gelemiyorum. İlla gelişigüzel bir
kanalı açıp, azarımı işiteceğim. Başka türlü günümün bereketi olmuyor!
Başbakan kafein gibi, insanı sürekli gergin tutuyor!
Şahsım adına, bu sohbetlerin biraz daha kişisel olmasını tercih ederim. Madem bu teknoloji çıktı, neden her eve bir Başbakan hologramı verilmesin? Hayaldi, gerçek olabilir! Açıkçası, illa fırça yiyeceksem, kişiye özel fırça yemeyi tercih ederim. Başbakan hologram marifetiyle, salonda, çalışma odamda, setteki oyuncu odasında filan belirip, yediğime içtiğime, kimlerle ne muhabbet ettiğime, hangi sitelere girip, ne tarz bir hayat yaşadığıma, ahlaki, siyasi ve ekonomik görüşlerime bizzat karışsın isterim! Öyle toplu halde yapılan yaşam tarzına müdahaleden bir tat alamıyorum ben! Madem bu tarz teknik imknlar var, artık vatandaş bire bir evinde teftiş edilsin, bizzat azarlansın. Biz bunu hak ediyoruz. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25717986.asp
|
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |